Hollanda kahvesinin kökenin altın çağlara kadar dayanmaktadır. Mazisinde bir tarih yatan Hollanda kahvesi (Dutch Coffee) yaygın olarak kullanılan sıcak demleme yöntemleriyle değil, soğuk su ile hazırlanır. Demleme süresi ortalama olarak 3 ila 6 saat arasında değişmektedir.
Demlemede soğuk su kullanımının daha uzun demleme süresini telafi eden pek çok faydası vardır. Soğuk su ile demlenen Hollanda Kahvesi (Dutch Coffee) daha zor oksitlenir ve kahvedeki en ince meyveli aromaların tadına ulaşmanızı sağlar. Hollanda Kahvesi, oksidasyon olmaması nedeniyle aynı çekirdeklerle demlenmiş sıcak kahveye kıyasla daha düşük asitliğe ve daha az acılığa sahiptir. Dutch Coffee'nin faydalı lezzet özelliklerinin yanında bir güzel haber daha verelim; kalorisi yok denecek kadar az! Hollanda kahvesi içeriğindeki yağ soğuk suda çözünmediği için tüketirken kalori hesabı yapmanıza gerek kalmaz.
- İlginizi çekebilir: Cold Brew faydaları
Hollanda kahvesi yapımında kullanılan sabırlı demleme yöntemi sayesinde kahve çekirdeklerindeki tüm aromalar yavaş yavaş ortaya çıkar. Uygulanan yavaş ve soğuk demleme yöntemi, her çeşit meyveli aromayı, ağızda kalan çikolatalı bir tat ile bir araya getirir. İçim esnasında harika bir Belçika çikolatası yediğinizi bile düşünebilirsiniz. Hollanda kahvesi (Dutch Coffee), kahveyi en saf ve en dolu haliyle keşfetmenizi sağlayacak ve sıcak demleme yöntemiyle aynı kahvede bulamayacağınız harika tatlarla sizi şaşırtabilir. Bu nedenle Hollanda kahvesi, Asya'da “kahvenin içindeki şarap” ismiyle bilinir.
Hollanda kahve ile nasıl tanıştı?
Hollanda botanikçileri, Arap yarımadasını ve Osmanlı imparatorluğunu ziyaret ettiği için kahve ve kahve tarımı hakkında yeterince bilgiye sahiplerdir. Bu yüzden kahve tekelinin sadece Arapların elinde olması, Hollandalıların anlam veremediği bir durumdu. Onlara göre kahve tekelinin ellerine geçmemesi için bir sebep yoktu.
Araplar kahve ithalatında herhangi bir kahve tohumunun sınır dışına çıkmasına izin vermiyorlardı. Ancak bu durum Hollandalılar için bir engel değildi. İlk deneme 1607 yılında Hollandalı Pieter Van Dan Broeck tarafından gerçekleştirildi. Yemen'den kaçırdığı kahve fidanı soğuk havadan dolayı soldu. İkinci deneme Baba Budan adında Müslüman bir hacıdan geldi. 7 tane kahve çekirdeğini midesine bağlayarak Osmanlı sınırlarının dışına çıkardı. O zamanlar VOC (Hollanda Doğu Hindistan Şirketi) olarak Hindistan, Hollanda'nın sömürgesiydi. Bu sayede kahve tohumlar tekrar Hollandalıların eline geçti. Hindistan'ın Maisur bölgesine ekilmekle beraber Java, Sumatra, Timor, Celebes ve Bali bölgelerine büyük plantasyonlar kurdular. 1706'da Java'dan ilk hasat kahve çekirdekleri ve bir adet kahve fidanı Hollanda'ya gönderildi ve kahve fidanı Amsterdam Botanik bahçesine ekildi. Bu kahve, ilerleyen dönemde yeni dünya olarak adlandırılan Amerika Kıtası'na ekilecek kahve fidanlarının atasıydı. 1714 Yılında Amsterdam Belediye Başkanı Fransa Kralı XIV. Lodewijk'a bir kahve fidanı hediye edilmesi ile kahve Hollandalılar harici Fransızların da eline geçer.
- Hollandalılar orta çağının en iyi tüccarlarındandı ve zamanın en iyi ticari gemilerine sahiplerdi.
Amerika Kıtasında yetişen kahve fidanları Hollandalılar tarafından mı yoksa Fransızlar tarafından dikildiği yılarca tartışılmıştır. Hollandalılar Amsterdam'ı Avrupa'nın kahve ticareti merkezi yaparlar ve buradan Guyana götürüp ilk kahve plantasyonlarını kurarlar. İlk kahve tüccarlarından olan Hollanda, evlerinde 1600'lü yıllarında evde kahve içilmeye başlanmış olup ilk Café'ler 1665'te açılmıştır. Buraya sadece seçkin insanlar girebilirdi. Hollanda Avrupa'nın ikinci kahve tüccarı olmasına rağmen İtalya veya Fransa'da olduğu gibi kahve o kadar büyük bir rol oynamadı. Günümüzde kahveye çok önem veriliyor ve çok seçkin Specialty Coffee yapan Café'ler açıldı. Günümüz Specialty Coffee sektöründe Amsterdam önemli bir yer almaktadır. Hollandalıların kahve kültürüne en büyük katkısı kahveyi Amerika kıtasına götüren ilk millet olmuştur.
Geçmişten Günümüze Hollanda'da Café Kültürü
İlk kahve evi 1665 yılında açıldı. Hollanda'da bulunan kahve evleri daha çok ticaretin olduğu yerlerde bulunurdu. Hollanda kahve ile erken tanışmış olsa da kahve evi kültürü pek gelişmemişti. Çünkü kahve kültürünün geliştirilmesi yerine ticaretini yapmak çok daha ilgi çekici geliyordu. Kahve ticaretiyle yakından ilgilenen Hollandalıların kahve tarihindeki görevi, belki de kahve çekirdeklerinin dünyanın her yerine dağılmasını sağlamaktı. Öyle de oldu. Hollandalılar kahveyi Hindistan, Endonezya ve Latin Amerika'ya dağıttı. Cold Drip demleme tekniklerini gelişti. Amerika merkezli olsa da Starbucks, yine bir Hollandalının fikirleri sayesinde açılmıştır.
- İlginizi çekebilir: Filtre Kahvenin Sağlığa Yararları
Peki ya günümüzde? Günümüzde inanılmaz bir kahve kültürü oluşmuş durumda. Özellikle Amsterdam, Den Haag ve Rotterdam'da arka arkaya Specialty Coffee'ler açılıyor ve birçok mekan kendi kahvesini kavuruyor. Her Café adeta bir kahve okulu gibi günün her saati ziyaretçilerini ağırlıyor. Hollandalı Baristalar ise dünya çapında yarışmalara katılıyor ve dereceler elde ediyorlar. Her hafta farklı bir yerde farklı demleme yöntemleri ile ilgili ücretiz workshoplar düzenleniyor. Bu sayede hem baristalar bir araya geliyor hem de kahve severler bilgilendiriliyor.
Amsterdam'a ayrı bir parantez açmak istiyoruz. Çünkü Amsterdam başlı başına bir 3. dalga kahve merkezi olmuş durumda. Eğer Amsterdam'ı ziyaret ederseniz, Café'leri gezmek için en az 2-3 gün ayırmalısınız.
Hollanda Kahvesi (Dutch Coffee) ile diğer soğuk demleme yöntemleri arasındaki fark
Hollanda Kahvesi (Dutch Coffee) ile diğer soğuk demleme yöntemleriyle elde edilen kahveler arasındaki farklar merak edilebilir. Cevap hiç de karmaşık değil çünkü hiçbir fark yok! Yani buzlu filtre kahve, soğuk filtre kahve vb. kahvelerin hepsi aynı kapıya çıkıyor. Japonya'da insanlar bu demleme yöntemine benzer demleme yöntemlerine Dutch Coffee olarak atıfta bulunur. Dutch Coffee'nin hızla popülerlik kazandığı diğer ülkelerde soğuk filtre kahvenin buzlu filtre kahvesi de denmektedir.
Diğer bir örnek için Japonya soğuk kahve kültürünün başlangıcına göz atalım. Japonya'nın Kyoto bölgesinde de kullanılan ve yaygınlaşan soğuk demleme yöntemi "Kyoto" olarak bilinse de Kyoto ve Dutch Coffee arasında hiçbir fark yoktur. Bazı kesimler yöntemin orijinal adının Dutch Coffee olduğunu, bu yüzden Dutch Coffee kullanımını tercih ettiklerini dile getiriyor. Hangisini tercih etmek istediğinize siz karar verin. Görüşmek üzere!